Sayfalar

3 Mart 2014 Pazartesi

Expat Hayatı!

Expat olmanin en belirgin özelliği taşınma kısmı, adaptasyon, çevreyi tanıma, kültürü öğrenme ele hele çocuğunuz varsa ve yaşayacağınız yer Afrika ise liste alıp başını gidiyor. Araştırılması ve öğrenilmesi gereken o kadar çok şey var ki, insan okudukça korkuyor açıkcası.

Kenya'ya taşınmaya karar verdiğimizde o kadar heyecanlanmıştım ki. Sanırım heyecanım bir süre durumu objektif değerlendirememe bile sebep oldu! Benim gibi taşınmayı kafasında büyütmeyen, hemen hemen her iki sene de bir taşınan bir insan için pek de kafada büyütülecek şey değildi açıkcası.  İşte aynı sebepten olsa gerek, iş teklifini çabucak kabul ettik. Ve henüz 1 sene önce taşındığımız İstanbul'daki evimizde kendimi yine eşya toplarken buldum!!!

Sanılanın aksine arada taşınmak bence güzel birşey. Birincisi eğer mümkünse herkesin arada bir değişikliğe ihtiyacı var, ve ikincisi taşınma esnasında evde kullanılmayan eşyalardan kurtuluyor, hafifliyorsun! İnsanın vermeyipde tuttuğu o kadar ıvır-zıvır oluyor ki inanılacak gibi değil!

Tabi bu expat hayatı sanırım herkese göre değil. Arkadaşlarıma kafamızdakinden bahsetiiğimde hepsi şok oldular ve şaka yaptığımı sandılar. Hani bu Amerika'ya veya Avrupa'ya taşınmak gibi değildi sonuçta. Hatta hiç unutmam bir arkadaşım bana doğduğu evden başka bir evde yaşamayı düşünmenin bile onu strese soktuğunu söylemişti, hatta saçını bile hep aynı yerde aynı kişiye kestiriyordu küçüklüğünden beri. Bense aksini düşünemiyorum. Biri bir ekstrim diğeri bir ekstrim olsa gerek, değil mi?  Sanırım bir yerde herkes kendine uyan bir hayatı yaşıyor, tabii elinden geldiğince, sonuç olarak hayatta herşeyi de kontrol etmek mümkün değil...

Bense kendimi bildim bileli bu expat hayatını hep cazip bulmuşumdur, değişik yerlerde yaşayabilmek, o kültürü tanımak, gittiğiniz yerde edinilen yeni arkadaşlıklar insanı olgunlaştırıyor ve vizyonunu genişletiyor. Özellikle çocuklarıma baktığımda, onlar büyüdükçe ne kadar da
farklılaştıklarını, daha kabullenici olduklarını ve sosyal olarak girişken bir birey haline döndüklerine
tanık oluyorum. Gittikleri okullardaki o multi kültürel her rengin, dilin ve dinin olduğu sosyal çevre onları bizden bir adım daha öne koyuyor ve bence bu hayat tecrübesi en iyi okulda alacağı eğitimden çok daha değerli.

Expat hayatının iyi yanlarının yanında bir de zorlukları var tabii. Benim açımdan en büyük zorluk yalnızlık ve ailemden ve dostlarımdan ayrı olmak...Özellikle yaş ilerledikçe insan ailesine yakın olup onlara destek olmak istiyor. Bu yüzden THY larının sanırım sürekli uçan aile kategorisindeyizdir!! Sene de en azında iki kere Türkiye'ye gitmeye çalışıyorum. Çok şükür ki çocuklarım biraz da olsa büyüdü çünkü iki küçük çocukla seyahat etmek hiç de kolay değil. Bir de arkadaşlıklarımı özlüyorum, tabi uzakta yaşadıkça kalan arkadaşlar azalıyor o da başka bir konu! Kalanlar sadece eski dostlar oluyor, yeni arkadaşlıkları uzaktan korumak pek de kolay değil... Tabi bu durumun bir de diğer tarafı var,  o da yeni taşınılan yerde arkadaşlıklar edinmek. İlk sene bu konuda çok zorlandım, hiç arkadaşım yoktu ve hayatın bu derece izole olduğu yerlerde arkadaşlıklar o kadar önemli ki. Neyse ki tesadüf sonucu buradaki bir alışveriş merkezinde Türk grupla tanıştım, ve arada da olsa biraraya gelmek çay içmek o kadar keyif veriyor ki.

Aslına bakılırsa Nairobi de expat populasyonu bir hayli fazla, gelin görün ki bu küçük topluluklar başka kültürlerden olanlara pek de açık değil. Genel olarak her ülke kendi içinde kalıyor. Özellikle sayı olarak İngiliz, Güney Afrika, Fransa, Diğer Afrika ülkeleri yoğunlukta. Kenyalılar ise pek expatlarla karışmıyor. Yaşadığımız compound da Kenyalıları belki 2 sene içinde birkaç defa görmüşlüğüm vardır o da bir 'merhaba' dan öteye geçmemiştir.

Ablam bana hep hayatta her şeyin iki yüzü var der,  iyi yanlarına konsantre olup, içinde bulunduğumuz zamanı güzel değerlendirmek bizim elimizde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder