Sayfalar

29 Mart 2014 Cumartesi

Ülkem...

Türkiye'nin şuandaki durumunu bir nevi 'detoks' gibi görüyorum. Hani şu sürekli kadın programlarında duyduğumuz terim. Türkiye'de GEZİ olaylarıyla birlikte içini temizlemeye başladı. İnanıyorum ki, İçindeki pislikleri, onu zehirleyen atıkları yavaş yavaş temizleyecektir.  Ve yine inanıyorum ki bu işlem bittiğinde aydınlık Türkiye bizleri bekliyor.

Aslında bu konuda yazacak o kadar çok konu var ki. İnsan düşündüğünde hangisini yazacağını şaşırıyor. Söylenenler yalanlar ve yapılan haksızlıklar, vicdansızlıklar, hakaretler, insanın en doğal hakkı olan konuşma ve düşünme özgürlüğüne yapılan yaptırımlar,  kanun dışı uygulamalar, hapis cezaları, ve atladığım daha niceleri yazarken bile utanıyorum...

Uzun seneler yurt dışında yaşayan biri olarak, kendimi sürekli internetten gazete okurken, araştırırken veya Televizyonun başında (gerçek haberleri veren kanalları) haber seyrederken buluyorum. Eğer Afrika'da değilde Türkiye'de yaşıyor olsaydım, eminim Türkiyenin içinde bulunduğu toplumsal huzursuzluk ve karışıklık benim de ruhsal durumumu fazlasıyla etkilerdi. Dışarıdan bakmak ise bambaşka. Kendimi sürekli 'yok canım, mümkün değil, bu kadar çirkinlik, ahlaksızlık yalancılık gerçek olabilir mi' yorumları yaparken buluyorum. Bazen gerçekler insanı ne kadar da üzüyor ve derinden etkiliyor değil mi, hatta insanın bir yanı, sanırım bu da insani yanı olsa gerek, kabullenemiyor, çünkü içi acıyor.

 Arkadaşlarım telefonda konuştuğumuzda, 'dönmeyin sakın, buraya gelip de ne yapacaksınız, zaten uzaktan olanları anlamanız mümkün değil' gibi bu ve buna benzer yorumlar yapıyorlar. Onları da anlıyorum, kolay değil, bu derece kutuplaşmış, insanların birbirine bir kez daha dönüp baktığı bir ortamda her sabah kalkıp trafiğe çıkmak, çocuğunu okula bırakmak, alışveriş yapmak ne kadar zordur bir durumdur kim bilir...Bence hepimizin unutmaması gereken en önemli nokta, ister yurt dışında yaşalım ister yurt içinde, sonuç aynı, Türkiye hepimizin, bizlerden daha çok çocuklarımızın. Eğer eşitlikçi, özgür düşünce, laik ve demokratik (bu kelime son senelerde o kadar televizyonda, gazetede, meydandan o kadar çok söylenir oldu ki, kullanmaya korkar oldum, çünkü gerçek anlamından tamamıyla saptırıldı...) bir ülkede yaşamak istiyorsak, hepimizin sorumlulukları var. Bunların başında bence en önemlisi eğitimli (vurgulamak istediğim okuldaki eğitimden değil , ondan çok daha zor ve özveri isteyen aile içindeki görgü, temel eğitim), kendisini ve her canlıyı sevebilen, çevresine saygılı akılcı insanlar yetiştirmek. Ve tabii ki hepimizin birlik içinde demokratik haklarımıza sahip çıkmamız, ve günün sonunda hepimizin bir insan olduğunu unutmamamız.

Yarın ki seçimlerde adil geçmesi için özveriyle çalışacak tüm gönüllülere şimdiden teşekkür ediyorum. Temiz ve aydınlık günler yakın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder