Sayfalar

Hakkımda

Merhaba,

İnsanın kendisiyle ilgili birşeyler yazması hiç de kolay değilmiş. Sanırım asıl zor olan yazıya dökme kısmı. Bir de insan kendini yaşadıkça tanımlıyor. Bu yüzden 20 li yaşlardaki benle şimdiki ben arasında çok fark var.

Üniversiteyi egitimimi 9 Eylül Üniversitesinde Ekonomi üzerine yaptım, İzmir' de Istanbul'a nazaran sakin bir öğrencilik yaptım. Sonrasında mezun olur olmaz en büyük hayalim olan yüksek lisans eğitimim için ABD'ye gittim. İngilizcemin çabuk gelişmesi için kendimi Amerikalılarla yaşarken buldum, henüz 23 yaşındaydım, üniversite yıllarımı da ailemden ayrı geçirmiş olmama rağmen her iki ülke arasındaki kültür ve yaşam farkı beni ilk başta bir hayli şaşırttı. Sanki başka bir gezegene geldim gibi hissettim kemdimi:) İlk iki senemi hem çalışarak hem okuyarak geçirdim, akşama kadar çalışıyor iş bitiminde ise kendimi Washington, DC'nin tam ortasında olan okulumda buluyordum. Her ne kadar planım lisans programımı bitirir bitermez dönmek olsa da gerçekte öyle olmadı. Kendimi iş hayatının içinde buldum, hem iş hem de sosyal hayatımdaki yoğunluk arasında birde eşimle tanıştığımı da söylemeliyim. Sadece iki sene yaşayacağımı planlamışken Amerika'da tam 12 sene yaşadım, orada evlendim ve yine orada kızım aramıza katıldı:)  İnsan hayatının dönüm noktalarından biri de çocuk sahibi olmak derlerdi de inanmazdım, taa ki kızım aramıza katılana kadar. Kızımın da doğumuyla bir süre çalışma hayatına ara verdim ve tam zamanlı bir anne oldum:) Tekrar çalışmaya karar verdiğimde, kızımı kendim büyütebileceğim bir olanak seçtim. Ve ABD'nin en büyük kadın organizasyonlarından birinde proje yönetimi alanında danışmanlık yapmaya başladım.

2008 yılında eşimle Türkiye'ye taşınmaya karar verdik, hani her zaman yurtdışında yaşayanların yapmak istediği ama bazen yapamadığı. Açıkcası 12 sene sonra Türkiye'ye dönmek kolay olmadı, eşimse tam 18 senedir yurt dışında yaşıyordu. Çalıştığım firma Türkiye den işime devam etmemi istedi, ne kadar sevindiğimi anlatamam çünkü Türkiye'de iş bulmak hiçbir dönem kolay olmamıştır. Üç sene İstanbul'da yaşadık, tabi bu süre zarfında üç ev değiştirdiğimizi de muhakkak belirtmem lazım. Hatta bir kere üşenmeyip hesapladım her 1.5-2 senede bir ev değiştirmişiz, sanırım göçebelik benim içimde var!! Türkiye'de yaşarken ikinci kez anne oldum ve oğlum aramıza katıldı.  Tekrar çalışma hayatıma ara verdim. Türkiye'de yaşadığımız süre içinde gönüllü olarak çalıştım. ACEV de kurs açarak, gönüllü okur-yazar öğretmeni oldum, okuma yazma bilmeyen kadınlara bir nebze de yardım ettim. Hiçbir işte almadığım keyfi ögretmenlikte aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca TEGEV'de 9-10 yaş grubuna gönüllü İngilizce öğretmenliği yaptım.

Tam da İstanbul'daki hayata yeni yeni alışmışken eşim Afrika'dan bir iş teklifi aldı. Kendi kendimize 'eğer şimdi olmazsa ne zaman olabilir ki?' dedikten sonra, çok da düşünmeden iş teklifini kabul ettik. Ve henüz 1 yaşına basmış oğlumuz ve 5 yaşındaki kızımızla 2012 yılında Nairobi, Kenya'ya taşındık.

Nairobi'ye taşındıktan sonra kitaplarıma geri döndüm. Tam bir Dostoyevsky, Puskin, Tolstoy hayranıyım, tabi Elif Şafak'ı da atlamak istemem:) Kitap okumanın keyfini burada tekrar keşfettim:) Geçen ay bir sene önce başladığım Yaşam Koçu sertifikamı aldım. Burada yanlız geçirdiğim günlerde en büyük kurtarıcılarım blogum, sebze bahçem ve tabi ki benim için bir yaşam şekli olan spor olmuştur. Body pump, combat, zumba ve koşu hayatımın olmazsa olmazları arasında:) Bir de yemek pişirmek.  Ve son olarak da birkaç ay önce de ilk kitabımı yazmaya başladım...


Sevgiyle Kalın,
Zeynep



1 yorum:

  1. Merhaba zeynep hanım,cesaretinize hayran oldum.Lütfen bana ulaşın.. Orada yaşayan bir Türk olarak sormak istediğim o kadar çok şey var ki

    YanıtlaSil