Sayfalar

25 Şubat 2014 Salı

Nairobi'deki Evimiz

Nairobiye taşınma kararımızı alır almaz internetteki hemen hemen tüm blog ve expat sitelerini okuduğumu söyleyebilirim, hatta durumu abartarak burada yaşayanlarla emailleşmişliğim bile var. Tabi tüm okumalarımı ve yazışmalarımı gerçek hayatın ne kadarına uygulayabildiğim tam bir muamma! Ne de olsa okuduklarım ve kendi tecrübelerim pek de örtüşmedi!!!

Taşınmamızdan sanırım bir ay kadar önce eşimle ev bakmak için çok kısa bir süreliğine Nairobiye geldik. Ve express bir şekilde ev baktık. Ev bakarken istenilen fiyatları duyduğumda kendimi Londra da, İstanbul'da veya ABD de ev bakıyormuş gibi hissettim. Çünkü konuşulan rakamlar en az birkaç bin dolardan aşağı değildi, tamam bahsettiğim evler birkaç odalı, bahçeli ve güvenliği olan yerler ama Afrika dan bahsettiğimizi hatırlatmakta sanırım fayda var! Ev baktıkça şok üstüne şok yaşadım. Gerek bölgelere ve gerekse önümüzdeki alternatifler bir hayli sınırlıydı.

Bizim yaşayabileceğimiz yerlerin bir listesini çıkardım ve önüme Karen, Runda, Gigiri, Spring Valley   ve Nyari çıktı. Ve tek tek her bölgede ev baktık, günde ortalama 7-8 ev gördük. Ve kararımızı Karen bölgesinde verdik. Seneler sonra yaşadıkça verdiğimiz kararın ne kadar doğru olduğunu anladım, sanırım bir hayli şanslıydık da.

Şuanda yaşadığımız evi bulduğumuz gün İstanbul'a dönmeden bir gün önceydi, ümitsizliği bir kenara bırakıyorum panik haline girmiştim. Çünkü eşyalarımız okyanusun ortasında buraya doğru geliyor ama bizim yaşayacağımız ev hala ortada bile yoktu! Ta ki en son yol kenarında bulduğumuz emlakçıyı bulana kadar. Emlakçı elinde bir ev olduğunu ama içini bize gösteremeyeceğini istersek compound (güvenlikli site)  a gidip fikir edinebileceğimizi söyledi. Biz de elimizde başka alternatif olmadığından kabul etmek zorunda kaldık. Aynen emlakçının söylediği gibi evin kendisini göremedik, o andaki kiracıların, Hintlilerin, evlerine karşı tuhaf bir hassasiyetleri vardı!! Değil içini görmek yanında bile yürüyemedik, hatta perdenin arkasından takip edildiğimizi bile söyleyebilirim. Allahtan yan evdeki Güney Afrikalılar nazik insanlardı da evlerinin içine girip bakabileceğimizi söylediler. Ben de fırsat bu fırsat hemen içeri girdim hem evle hemde compund la ilgili fikirler aldım. Duyduklarım beni bir yere kadar huzura kavuşturdu, zaten pek de seçim şansım yoktu ki!Ve hayatımda ilk defa değil içini yanından bile geçemediğimiz evi kiralamış olduk.

Nairobi büyük bir köy gibi aslında.  Bitmeyen çarpık bir yapılaşma var. Çok lüks evlerin etrafı slumlar (bizim dilimizde gecekondu, ama bana sorarsanız slumlardaki durum çok daha vahim) çevrili. Belirli bölegeler isim yapmış ve tabii isim yapmış olmalarından dolayı da fiyatlar ikiye üçe katlamış. Mal sahipleri de bu durumdan faydalanıyor, emlakta belirli bir standart yok, standart sadece kural ve kanunlarda değil evin fiziksel yapısında da yok! Burada ki en büyük problem güvenlik. Muhakkak her büyük şehirde güvenlik problemi var dediğinizi duyuyorum ama burası çok farklı. Güvenliğinizi sağlayacak olan polis bile bir güvenlik problemi hale gelebiliyor...!  Bu yüzden insan ister istemez bu isim yapmış yerlerde yaşamayı tercih ediyor, sonuç olarak insan güvenliği ve sağlığı riske atılabilecek en son unsur. Biz de bunu durumu göz önünde bulundurarak evimizi güvenlikli bir sitede,  bahçeli, kendi su deposu ve kuyusu olan, çocukların okuluna ve alışveriş yerlerine yakın bir sitede seçtik. Ve Mart 2012 de Nairobideki evimize taşındık.

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba zeynep hanım yazılarınız çok güzel.eşim yakın bir zamanda nyeri ye görevlendirilecek. Bu sebeple nette gezerken okudum yazılarınızı. Kafamda milyonlarca soru var haliyle. Hele ki 1 ve 5 yaşında iki kızım varken sanırım bu sorular ve kafamdaki karmaşa son bulmayacak gibi görünüyor.nyeri ile ilgili bilgi sahibiyseniz bunuda paylaşabilirmisiniz bizimle

    YanıtlaSil