Sayfalar

24 Şubat 2014 Pazartesi

Kenya

Birkac sene önce birisi bana Kenya'da yaşayacağımızı soylese inanmaz, inanmadigim gibi bir de üstüne gülerdim sanırım. Ama gel gör ki, tam iki senedir Afrika'nın göbeğinde Kenya'da yaşıyorum. Küçüklüğümden beri belgeselerde vahşi hayvanlarını seyrettiğim, televizonda gördüğüm Afrikalı kadınların çocuklarını sırtlarında taşıdığı, sokakta çıplak ayakla koşan çocukların olduğu, yolları çukurlarla dolu, akşam karanlığında sessizliğe bürünen Afrika şimdi benim gerçeğim oldu.

2012 yılında henüz bir yaşına basmış oğlum, 5 yaşındaki kızım ve eşimle İstanbul'dan taşındık. Bizim yütaşınma maceralarımızın bir de öncesi de var. Tam kendi kendimize İstanbul'a alıştık derken geldik buraya, tam da keyfine varıyordum halbuki ülkemin...Ne de olsa seneler sonra geri dönmüştüm. Ama hayat bu, yarının insana ne getireceği belli olmuyor işte...

Eşimle Türkiye'de yaşarken aldığımız bu iş teklifi bizi bir hayli heyecanlandırmıştı. Birbirimize baktık ve dedik ki, eğer şimdi bunu yapmazsak bir daha asla yapamayabiliriz. Çocuklarımız henüz küçük ve önümüzde uzun bir hayat var, neden olmasın dedik ve teklifi kabul ettik. Şimdi geriye bakıp düşünüyorum da ne de cessur ve hızlı verilen bir kararmış. Belki de üzerinde çok fazla düşünseydik bu kararı da veremezdik, kim bilir? Ailelerimize kararımızı söylediğimizde şaka yapıyoruz zannettiler, ABD'den Türkiye'ye taşınalı sadece 3 sene olmuştu, 'Afrika'da nereden çıktı' diye şok içinde baktılar. Türkiye'de olma fikrimize hali hazırda yeni yeni alışmışlardı ne de olsa:). Haklı olarak çok endişelendiler, özellikle küçük çocuklarımız olduğundan, pek de haksız değildiler muhakkak. Şimdi düşünüyorum da Afrika hiç bir yere benzemiyor, kendine has bir zaman diliminde yaşıyor sanki.

İş teklifini alır almaz, kendimce araştırmalarıma ve hazırlıklara başladım.  Okumadık websitesi bırakmadım, hastalıklar, yaşanılacak yerler, okullar, hastaneler, alışveriş merkezleri vs gibi daha bir çok konuda bilgi topladım. Hatta gün gelecek bu okudugum expat websitelerinde 'Kenya expert' i olarak benim de yazılarım çıkacaktı. Yeri geldiği zaman Afrika'da yaşayan bizim gibi iş için gidenlerle emailleştim. Hatta kendi kemdime hiç de söylendiği gibi değilmiş dedim. Tabi herşeyin bir iç bir de dış yüzü var değil mi? Taşındıktan sonra okumayla gerçek tecrübenin pek de aynı olmadığını anladım! Hani derler ya 'okuyan mı bilir yoksa gezen mi bilir' benim durumum da aynen böyleydi! Kesin taşınmadan önce eşimle birkaç günlüğüne ev bakmaya geldik. O kısacık zaman içinde nasıl ev bulduk bende halen inanamıyorum hele hele Nairobi gibi bir yerde. Tabii şansımızda vardı, çünkü internetten bulduğum evlerin hepsi bir hüsranla sonuçlanmıştı. Hatta bazılarının kapısından koşarcasına kaçtık! Ev ve okulun birbirine yakın olması kuralı burada da geçerli hatta bazi şehirlere
nazaran çok daha önemli, ne de olsa burada yol yok! Biz de 4 gün içinde görebildiğimiz kadar ev gördük ve Karen'de bulduğumuz iki katlı bahçeli evde karar kıldık. İşin komik tarafı, evin kendisini göremedik bile! Çünkü evin o zamanki kiracısı Hintli aile değil içini göstermek bahçesine bile yaklaştırmadı. Hatta perdenin arkasından biz compund (güvenlikli site) içinde yürürken eve yaklaşmayalım diye bizi takip bile ettiler! Güler misin ağlar mısın!!

Böylece evimizi bulmamızla Afrika maceramıza başlamış olduk.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder